Saygı Görmek İstiyorsanız Makam Şoförü Olun !

Pek çok insan küçük yaşlardan itibaren araba kullanma merakıyla donanır. Özellikle küçük oğlan çocuklarının oyuncaklarının çoğunun minik arabalar olduğu bilinen bir gerçektir. O çocuklar elbet küçükken oynadıkları arabaları birgün kullanmak isterler. İşte hem onlara bu zevki sonuna kadar yaşatacak hem de saygın birer birey olmalarını sağlayacak bir meslek var: O mesleğin adı makam şoförü olmak.

Araba kullanma tutkusunu mesleğe dönüştürmenin en saygın yollarından biridir bu. Niye mi? Herhangi bir şoför sadece ehliyeti olduğu için araba kullanabilir. Oysa bu mesleğe sahip olanlar sadece araba kullanan biri olarak görülmemelidir . Öncelikle dış görünüşüne özen göstermek durumundadır. Hergün sakal tıraşını olur, saçlarını tarar, güzel kokar. Üzerine giydiği kıyafetleri özenle seçmiştir. Giydiklerinin hem temiz, hem de kaliteli markalardan oluşan göz alıcı kıyafetler olmasına dikkat eder.

Bir makam şoförü herhangi bir belediye otobüsü, dolmuş hatta taksiyi kullanandan farklı gözükmek durumundadır. Kendine gösterdiği saygı aslında taşıdığı insana gösterdiği saygının da bir dışavurumudur çünkü yolculuk etmesini sağladığı insanlar sıradan insanlar değildir. Bazen bir bürokrat bazen bir iş adamı bazen de bir üniversite yöneticisidir. Arabasına aldığı insanın ağırlığını üzerinde hissetmek durumundadır.

Mesleğin en önemli gereklerinden biri de çeşitli kurslara katılmış olmaktır. Sürücü kursundan alınan ehliyetin yanısıra, güzel konuşma sanatı gibi sözel bir eğitim; araçların çalışma prensibine yönelik oldukça ayrıntılı bilgilerin de içinde yer aldığı  mekanik bir eğitimden de geçer.  Belli sayıda dersi başarıyla tamamlayan kişi çeşitli sertifikalar kazanır ve bu sertifikalar sayesinde mesleğini icra edebilir.

Aldığı eğitimlerin ona kazandırdıklarının ışığında hareket eder. Şayet öğrendiği bilgilerin dışında hareket ederse, mesleğini kaybetmesi çok kolaydır. Arabaya aldığı kişiler titiz olur ve her ayrıntıya dikkat eder. Onların güvenini sarsacak her tür hareket: Laubalilik ve cıvık espriler gibi en ufak ciddiyetsizliğe müsamaha gösterilmez.

Ayrıca mesleğin olmazsa olmazların biri de, makam şöförünün şehri avucunun içi gibi biliyor olmasıdır. En kestirme yol neresi, yağmurlu havalarda hangi güzergah elverişli, en yakın eczane, en lüks restoran nerededir, kafasının bir köşesinde olmalıdır. İşte bu kadar vasıfla donanmayı başaran insan da herhangi bir şöförden çok daha saygı duyulacak bir oluvermiştir.